Pages

Ads 468x60px

1 Kasım 2014 Cumartesi

Keşişlerin kafası İlahlarla Dolu

İç dünyasının karmaşıklığından kaçarken
Orta Doğu'nun kucağına düşen
Katmandulu bir keşiş tanıdım.

Anlamadığım dillerde öğütlerle besledi ruhumu.

İşgüzar bir ilahın peşinde iz sürerken
aklımın ucundaki uçuruma sürüklendiğini anlamamıştı henüz.

Oysa benim içimde çocuklar gibi bisiklet süren bir ilahın putları
benim içimde göçük altında kalmış bir babanın feryadı
benim aklım da fikrimde yozlaşmış sokaklarıyla bir şehir, Katmandu 'da.

Keşiş bilmediğim bir dilde ağlıyordu.
Ağlamak kültürel bir farklılaşmanın ilk basamağı olabilir mi?
biz ölümün soğuk taşı üzerinde anı tüttürüyorduk karşılıklı.
İki farklı dilde ağlarken, sekiz dilde sevişiyorduk keşişle.

Anlamadığım dillerde hikayelerle kandırıyordu çocukluğumu.

Mezarsız bir ölüye benziyor gördüğüm ilahlar
şarabı geceleri içer, gündüzleri papatyaları yerdi hepsi.
Şarap gibi karanlığın rengi, gündüzler papatya kokuyor belki bu yüzden.
Ölülerini yıkamayı alışkanlık haline getirmişti Arkadaşım keşiş,
elleri hep veda kokuyordu
belki de bu yüzden dokunduğu yerde ayrılık bitiyordu.

anlamadığım dillerde terk edildim.


keşiş kendi kendine konuşarak
bana uzun öğütler veriyordu.
kuşların kanatlarında dolaşırken arapsaçına dönen inancını anlatıyordu sanırım.
ve kanlı coğrafyamın en ateşli peygamberiyle yatıyordu şu an.

Anlamadığım dillerde ölümler gördüm.

Rüyamda Katmandulu bir keşişle seviştim sevgilim.
her şeye anlamadığım bir dilde cevap verebilirim.

İlahlarımı kutuya, çocuklarımı isimsiz bir yalnızlığa koyup gideceğim, işim çok.

Anlamadığım yerlerden saldırı altındayım.
Keşiş, sevgilime anlatacak bir hikaye bul en samimi deliliklerimden....



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...