Pages

Ads 468x60px

12 Nisan 2013 Cuma

Ruh Parçaları #76


#76 ASLA ŞİİR OLAMAYAN BİR KORKU HİKAYESİ, YA DA ONUN GİBİ BİR ŞEYLER
   Hatırladığı son ses, ardından avazı çıktığı kadar haykıran geçmişin nefesiydi " benden kaçamazsın!". Kan ter içinde tekinsiz bir vakitte uyandığında hissettiği tek duygu korkuydu. Elbette ancak korkuyla tarif edilebilirdi gözlerinde çakan şimşekler, göz bebeklerini ıslatan yağmurlar. Korkuyordu...

   Pencereden ruhuna soluk bir aydınlık sızıyor, gün doğarken usulca dağların sırtını yırtarak, onu karanlık dehlizlerinde uyanmakta olan anılar düşündürdü. Günün en soğuk vakti, dışarıda tüm sakinliğiyle tenine dokunmayı bekleyen bir nisan... Tam da yaşama telaşında kaybolduğunu düşünürken bu kabuslar, hiç hayra alamet olmayacak fırtınaları işaret ediyordu. Kendini kimseye anlatamadı, anlatmak istese de hayra yorulmadı cümleleri. Susmak onun tek seçeneğiydi çünkü kimseyi korkularıyla yüzleştirecek kadar cesur görmüyordu, kendisi de bir o kadar korkaktı oysa... Adını, görünüşünü, şehrini, arkadaşlarını hatta ruhunu  dahi değiştirse, zaman ardında bir gölge gibi bekliyordu. Gözlerini kapattığın an şimdinin yerini alıyordu geçmişi, zamanın içine sıkışmış bir kum tanesiydi...
   Yalnızlık kokan yatağında doğruldu ve bekledi. Uyandırması için kurulduğu vakte henüz bir hayli olan saat sanki bu saniyelerin tadını çıkartmak istercesine yavaşladı, yavaşladı ve durdu. Hayat durdu. Gözlerinden içeriye süzüldü şimdi istediğinde ertelediği her şey; bir heykele ruh verme çabasındaki bir heykeltraşı andırıyor hepsi... Kadınlar, çocuklar, şarkılar, filmler, şehirler, kokular... binlerce resim, binlerce ses birbirine karışmış bu mat, bu sönük et parçasını dolduruyorlar....
   Sevdiği kadınların kavgası yeryüzüne sığmamış gibi, içinde de devam ediyor. Savaş alanında yaralı tüm düşleri ve hunharca katledilişine şahit beşikteki yarınların. Kime baksa taştan kalbi, kime uzansa uçurum dudakları, kimde sussa geveze vaadleri, kimle huzur arasa ölmek üzere heyecan, kime sarılsa sırtında kanlı eli. Kimle olur dese enkazını kaldırıyor avuçlarından gök kubbeye, dualar da artık avutmuyor umudunu. Rüyalar aleminde bile hayal edilemeyecek gerçeklerin peşinde aramamak lazım belki de aşk dedikleri kadını. Zaten okuduğu aşk, ete ve kemiğe nasıl bürünebilir; kibrinden arındırılmış bir kadın var edebilir mi Tanrı?. Teni, ruhuna benzeyen kadın bulmak zor, öyle düşünüyor asırlardır. Tanrı olsaydı, ki değil, kadınların göğüslerinin tam ortasına bir ayna koyardı. Büyülü sözleri söyleyen herkesin kadının içini, düşlerini görmesine izin verirdi; belki de Tanrı olsa, erkeklerin aklını başına getirirdi. Evet kesinlikle! Erkeklerin de aklı başına gelmeli ve  Tanrı katında ona göre bir vücut yaratılmamıştı, O'na göre vakti olabilirdi aşkın ama onun vakti yoktu, ya hemen sevişmeliydi ve ruhunu bırakmalıydı rahmine emanet ya da tüm kadınlar ilelebet çıplak kalmalıydı, ruhlarıyla, günahlarıyla. Sıra aşk'a , kadına ve erkeğe, ikisi arasındaki köprünün şehvetine geldiğinde Tanrı'nın canı çok sıkılmış olmalı ki, onu bulma görevini yüklemişti sırtına insanın. Sevdiği kadınların hiç biri eşsizliğin kapısını aralayacak kadar eş bir anahtara sahip değildi; sarışınlar sevdi esmerler sevdiği kadar. Uzun bacakları da kalın dudaklıları da süzdü aşkın eleğinden, Göğsünde de hayal etti kendini, sırtındaki derin vadide kaybolurken de; gözlerinde öldü, avuçlarında doğdu hepsinin fakat; sevdiği kadınların hepsi, sevdiğini sandığı cesaretsiz hatalar olarak işlendi ruhuna... Geçmişine sığan tüm kadınlar  duran zamanın eteklerinden döküldü ve hala korkuyor adam aşktan...
    Okuduklarından tanıdığı kahramanlar, izlediklerinden bildiği hikayeler, dinlediklerinden kurduğu dünyalar... kaybetme korkusu dolduruyor yüreğinin boşluklarını, aradığı gerçeğin aslında bir yalan olduğunu bilmekten korkuyor...
   Geçmiş korkularını  seher vaktinin kimsesizliğine terk eden adam, ağır ağır yatağından kalkıp aynada mahmur gözlerini gördüğünde anladı; kaçabilirdi kendinden eğer aradığı heyecanı bulabilirse bir çift gözde...
   Yeni bir güne hatırlamadığı bir kabusun sersemliğiyle devam ettiğinde arkasından baktı geçmiş " yine görüşeceğiz!!"...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...