Pages

Ads 468x60px

23 Şubat 2014 Pazar

AKLIMIN UCUNDAKİ GERÇEK

AKLIMIN UCUNDAKİ GERÇEK

Dün devrim oldu.
Kaybettim dediğim aklımı - yıllarca onu aradım-
nereye bıraktığımı unutmuşum, hatırladım.
Hatırlayınca devrim kaçınılmazdır.
Öyle oldu.

İçimin, yani kimsenin ellerinin kirletemediği cennetimin
kayıp anahtarını buldum.
durmadan.düşünmeden.sevmeden yaşamayı öğrendim.
Nitekim devrimden kaçamadı içim, dışım.

Sonra sabah oldu.biraz kafam bulanıktı
net hatırlamadığım saatler var geçmişimde
ama kim aklı başındayken değiştirebilir ki geleceğini?
Uyanınca ağzımda fazladan bir rüya tadı
ellerimde barut kokusu, dudaklarımda kadın kokusu.
biraz hızlı seviştim, ya da hızlı sevmiştim
hızlı akınca damarlarımdaki sıvılar, aklımı kaçırıyorum
teninin iplerini kaçırıyorum, çırılçıplak kadınları kaçırıyorum
ruhlarını.isimlerini.akıllarını kaçırıyorum.
Gözlerimi açınca devrimi kaçırıyorum.

Kendi içimdeki devrime yetişemedim, sen gördün mü?
Sence de çok değişmedi mi şehir; biraz aydınlık çokça mutluluk
az biraz hüzün mevsimi, bir kaç parça şiir ve iki üç isim. Şimdilik bunlara sahibim.

Kaybolmuşlar var. Belki unutulmuşlar. Unutmam gerekmişse haklıyımdır muhakkak!
.Öyle kalsınlar
Ama aferin Tanrı'ya yakışıklı kaderleri, güzel yollara çıkartıyor
yağmurla tenime dokunan melekleri de, adımı temize çıkartıyor.
Harika bir ekip oldu Tanrı, melekler, şiir yazılan kadınlar ve devrim.
Bahse girerim huzur kaçınılmaz, birazdan yağar üzerime.

Derken ikindi oluyor, akşama doğru unutuluyor dün.
Tanrı benimle konuşuyor, ben onunla konuşmaya bayılıyorum
diyorum; Tanrım ne zaman devrim olacak?
diyor; Hala farkında değilsin demek ki?

Gökyüzüne kafamı kaldırınca kendimi görüyorum, içimi.
Çocukluğum, güzel hatıralar. Sonra anlıyorum devrim bitmiş bile.
Bir kadın geliyor, gölgelere saklanmış.
Beni öpüyor. Cesur kadınlara bayılıyorum.
Sarılıyorum. Sarılmak devrimin ilk şartıymışçasına sarılıyorum, devriliyoruz.

İçimizdeki putları, dışımızdaki duvarları yıkıyoruz.
Birine inanmadan önce kendimize inanıyoruz,
sonra soyunup bedenlerimizi kurban ediyoruz.
Sızıyoruz. Aklımız karışık biraz. Belli.
Ama hangi aklı başında insan sever zaten birini?

Dün ya da bir kaç ömür evvel içimde devrim olmuş.
Sabah uyandığımda bir mektup buldum, uzak geleceklerden pişman bir kadın bırakmış.
Kokusu tazeydi çünkü. Belki ben çok hatırlıyordum onu.
Anladım ki, ben çoktan bağımsızlığımın tek örneğiyken, korku ağına düşmüş zarif bir kadındı o.
Yazık olmuştu güzelliğine, ziyanı yok benim için. Ya o?
Ellerime veda etmemesi ne büyük ayıptı!

Bir gün devrim oldu
kaybettiğimi sandığım her şeyi
kalbimde buldum.
Sonra?

Şaban Sarı



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...