#83
Ardında Bırakmak
Bardağını masaya bırakırken derin
bir nefes aldı “ asla arkana bakma evlat” dedi.
Sustum. Galiba susarak ardımda bıraktıklarıma veda ettim. Gözleri
uzaklarda o da söylediğine kendini inandırmak istiyordu sanki. “Haklısın baba”
dedim, “Geçmiş bize hiçbir şey kazandırmayacak bu saatten sonra” dedim. Sustuk.
Bu coğrafyada babalar ve oğullar susarak anlaşır çünkü. Kahvecinin elinde temiz
bir geleceğe doğru taşınan bardak masada bıraktığı demli sohbete özlemle
bakıyor gibiydi tüm konuşmamıza inat.
#84
Seher Vakti
“Sen bizi düşünme” dedi sımsıkı
sararken zayıf ruhumu. İçimde bir özlem filizlendi o an ve Filize can olmak
istercesine çiğ damlası gibi döküldü tenime yaşlar.
#85
"Özlem Neye Benzer?"
“Söylesene bir insan özlediğini
nasıl anlar anne? Sen beni nasıl özlüyorsun mesela” diye sordum uykulu
sözlerle. “Tarif edemezsin ki oğlum. Duyguları hissedersin, anlatamazsın” dedi.
Derin bir sessizliği masada şekere özlemini gideren çay bozuyordu sadece.
Kalktım, aynada kendimi gördüm. “sen hiç birini özledin mi?” diye sorarak
geçtim düşlerimden.
#86
Anlatsa roman olacak hayallerin
adamının, yaşasa masal bile olmayacak hayatı var.
"Ş"aban "S"arı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder