YAPISI
GEREĞİ
Yapısı gereği devrik durması
gereken yalnız bir cümle
Apaçık çırılçıplak biraz
anlamsız.
Uzadıkça bembeyaz bir ömrün satır
aralarında yitirilmiş eski bir hatıra gibi kalıyor
Akılda.
Buğulanmış bir camın ardından
seyredilen gökyüzü gibi uzak ilk çıkışı bir dudağın kapısından…
Yalnızlığın falanca derinliğine
rağmen olanca gücüyle arkaya ilerletilmiş pişmanlıklar
Her göz göze gelindiğinde filanca
bir yalanla bebeğini düşüren taşralı bir kadın tüm o sabahlar…
Ağlayan bebekler yüksek topuklu
bacakların kucağında, oturan yaşlı ruhlar genç bedenlerde
Ve kıran kırana devam eden bir
anlaşılmama savaşı tüm o ömürlerin içinde.
Mizacı gereği yanlış anlaşılması
gereken jiletlenmiş konuşmalar
İnsanlar budadıkları hayallerini
satıyorlar bitlenmiş kafalarının içinde, yok pahasına.
Nereye gidiyor bu kadar harf,
kelime, cümle anlamak güç
Gecenin 3’ünde tüm sesler
orgazmdan olmalıydı oysa.
En iyisi sesini açmak ocağın
birkaç desibel daha ve ölmek aşırı oksijensizlikten…
Temizlemek elinden mürekkep
izlerini, dudağından onun ruj izini
Temizleyememek namusunun beyaz
çarşaflarını bu ülkede, o yüzden ölmek lazım aşırı sevgisizlikten
Yılların mesafelere bölümünden
çıkan sonuç hiç iç açıcı değil
Üstelik ayakları kokuyor bazı
harflerin. Yürütemiyorsun ömrübillah hiçbir ilişkiyi
Hiçbir ilişkiyi de düşünmedi
üstelik bazı kelimeler, onlar yalnızca yazıldılar
Tıpkı okunmayacak antika
sayılabilecek mektuplar gibi; isimsiz intihar mektupları gibi isme hitaben
başlayan platonik aşk mektupları.
Zamanın problemi her şey, her
şeye bir şekilde uyum sağlıyor nasılsa kelimeler ve insanları.
Bir kelimenin ucunu yaktığın
zaman tüm şehirlerde yanan vücutlar bulabilirsin
Yapısı gereği dokunamazsın bazı
ruhlara yine de!
Şaban Sarı
Mayıs14'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder