Zamanın yatağında akmaktan yorulmuş sığ bir nehir gibi hissediyorum, yağmurlu bir yaz akşamında. yorgunum. Artık yolculuğumu bitirip, dökülmek istiyorum bir dudağın uçurumundan... Korkularımızın üzerine gitmemiz konusunda ısrarlı bir psikolog , toprak kokusu duyuyorum...
İki dudağının arasındaki tek bir cümle geleceğin olabilir, anlıyor musun? Aynalarda prova ettiğin yaşamın yelkovan akrebe yetişinceye kadar gerçek olabilir... Rüyalarında dahi görmekten korktuğun uykular gündüzün olabilir... İki dudağının arasındaki tek bir cümle geçmişin olabilir, anlatabiliyor muyum... bi insanın huzurunun adı ne fark eder, insan zamansızdır. Beklemekle aşınmaz, yürümekle bitmez gelecek. Gideceksin.
#143 Hiç Bahsedilmemiş Diyaloglar
-sen beni tanıdıkça seveceksin, biliyorum.
ama sen şunu bilmiyorsun, ben tanıdıkça uzaklaşıyorum sana.
-kapılarım açık, geldiğin gibi baş başa bırak beni.
Ne olur gitme. Çok soğuk ellerim. Sevebiliriz.
- ne kadar da tuhaf değil mi, dudaklarının kokusunu alıyorum. o kadar yakınız düşün ama ruhuna dokunamıyorum bir o kadar da uzağız anlaşılan.
- aynı hayalden başlayıp ayrı yönlere koşup bir daire çiziyoruz seninle. Hala neden öpüşemedik?
- kaçırıyoruz birbirimizin nefes izlerini şu an farkında mısın?
hep aynı imge: kalabalıkta yalnızlık. kendi kalabalığımda kayboldum başkasına yalnızım. varlığını kaybetmiş çocuklar gibi bakıyorum avuçlarıma. Avuçlarımda mutluluk, bekliyorum kaderini.
Şaban Sarı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder