Pages

Ads 468x60px

1 Ocak 2013 Salı

Ruh Parçaları #35

Yeni Bir Yıldan Önce Ruhumla Baş Başa...

     Keşke geçen senin son gününde kaleme aldığım yazı yanımda olsa; şimdi bir adım ötede bırakacağım bu yıla ilk adımları atarken dikte ettiğim o kelimelerimde kim bilir ne umutlarım, ne hayallerim ve ne gerçekleştireceğim yarınlarım vardı ve belirsiz bir zamana göre bir an'ın bu son saniyelerinde kendime neler için söz vermem gerek bilmiyorum... Sanırım hiç bir beklentim kalmamış geleceğimden. Ya da kendimden gizli büyüttüğüm düşlerimi kaleme dökecek kadar usta değilim, hala.
    Bir saniye ötede bıraktığım yılda benim için "unutulmaz" lara sahne olan dolu dolu bir yıl olmadı. Yeni bir yıl için özel olarak açılan o tertemiz  defterin kaç sayfasını gelişigüzel karalamalarla doldurdum bilmiyorum, en fazla üç sayfasında doğru dürüst bir anı saklamışımdır... Bu seneyi dostlarla oynadım, kazanmalarla, temizliklerle, araftakileri hak ettikleri yere göndermekle geçirdiğim için zaman umarım bana kırgın değildir, vaktimi harcarken yanımdan geçip giden her hangi bir fırsat olmuşsa da artık sağlık olsun; önümüzdeki sene yine beklerim efendim... Mutluluklarım, umutsuzluklarıma kesinlikle ağır gelir bundan eminim... Adlarını adım gibi bildiğim insanlar sayesinde yılımın çoğunu eğlenceleri imzalamakla geçirdik. Gezmeler, buluşmalar, sohbetler, kahkahalar... diyerek uzayıp giden bu listenin arasına can sıkıntıları da ,ufak kırgınlıklarda, hoş olmayan sohbetlerde, gece krizleri de eklendi elbet ama artılarım eksilerimi götürdü, bu oyunda doğrular yanlışları siler anlayacağın üzere sevgili okuyucum.
    Herkesin canla başla arzu ettiği ama elinde tutmaktan korktuğu bir kor olan aşk içinse çok iç açıcı  cümleler kuramayacağım. 11Eylül'den beri bir "seçim" olarak, kendi hür irademle bayrağı altına sığındığım yalnızlığım bembeyaz bir yılın ilk dakikalarında da bana eşlik etmekten hiç gocunmuyor... Yakınan herkesin aksine ben biliyorum ki yalnızlığım gerçek, sahte bir sevgiden daha çok seviyorum bunu... Bu yüzden kendini beklemeye almış bir ruhu, bir senecik yalnız geçiyor diye kimse yargılamamalıdır çünkü bu ruh benim ruhum, benim kararım...anlayacağın gibi yalnızlığımla ciddi düşünüyorum çünkü kısa bir hayatta edindiğim kocaman derslerin özetine göre; heyecan duymadan birini öpmek bana hiç bir şey kazandırmadı, belki bir gün bende severim hevesiyle kapısı çalınmış hiç bir bahçe yeşil değil, benim yüzümden.. Elmalarını ısırdığım hiç bir düş meyve veremiyor belkide uzaklarda ; işte bu kadar eli kirli bir sevdanın biraz durulması ve bulanık suyun, aklanması gerekir diye bekliyorum. Gökteki ilahi kuvvetlere o kadar güveniyorum ki canım hiç acımıyor, bir fırsat gizli olabilir belki gelecek yılki "yıldız falımda"; bana da beni günahlarımdan arındıracak gerçek bir melek düşer belki bu kavgada... pişman değilim, yılımın son çeyreğinde bir adım attım aşka doğru, ama aştan önceki adımda durmak zorunda kaldım... Olsun ben dersimi yine aldım, önümüzdeki sevişmelere saklıyoruz tüm romantizmimizi... Fakat sığındığım yalnızlığın sınırları artık dar geliyor, nehrimin sularında parıldayan umutlar bana şanstan ve farktan bahsediyor; ilk dokunacağım tene artık lanet değil tam aksine baharı sunabilecek bir Eros gibi hissediyorum kendimi... Sırtımdaki ucu aşklı şiirleri bırakabileceğim bir limandan daha çok hiç bir şeyi istemiyorum, Bu oyunda son bir hakkım var ve ben onu hiç de kolay harcamayacak kadar dikkatliyim. Aşka aşık, aşka aç bir kelimeden daha fazlası değilim. Beni biraz da tanımaya çalışması gerek yeşil mevsimlerin...
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...