Pages

Ads 468x60px

4 Ocak 2013 Cuma

CENNET'N FETHİ


CENNETİN FETHİ
Vaat edilmiş cennet bahçesi güzelliğin, benim tüm inancım.
Göz girmemiş güzelliğin, fethedilemeyen Konstantinopolis gibi çekici gelir bana
Bende tüm benliğimle hayalinin seferine çıkarım her gece,
Bu yaz seferlerinde uzakları yakın eden sevdadan başkası değildir!

Hem dille hem kalben inanırım senin ilahları kıskandıran aşkına
Öyle ki küçük dağları ben yarattım tavrına secde eder şiirlerim.

Özenerek yaratılmış meleklerin güzelliğinden olacak ki seninki
Hadislere özne olacak kadar kutsal bir şehir senin bedenin.
Bense, seni sevmekten başka günahı olmayan genç bir şairim
Atlas atlas sesini arayan düş dünyasında.

Düşlerim kadar uzun süren yolculuklarımda
Emrimdeki duyguçeriler senin güzelliğine doğru sever adım ilerler.
Bilmezler ama senin tenin söz geçirmez
Ve
Yüreğin zincirlerle kapalı benim hayallerime.
Her şeye rağmen, savaşı kazanan taraf daha çok inanandır.
“ya ben seni severim, ya sen beni öldürürsün”
Benim sana olan aşkım tek cümleyle böyle özetleniyor tarih kitaplarında.

Çorak ellerimin dokunamadığı verimli diyarlar dudakların, ne öpmeye ne bakmaya kıyılabilen.
Atalarımın masallarından bildiğim peri ülkesi: gözlerin.
Ben hep bu hayalle büyüttüm çocukluğumu ta içimde.
Günün geceye döndüğü, gecenin sabaha kavuştuğu her an
Ben sana bir ömür sevda topladım gönlümde.

Ülkemin fethedilmiş duvarlarında sana hasret yaşayan isimsiz isyanlar
Kazan kaldıran duygularımın benliğimin gönderine senin isminin çekilmesine yardımcı oldu.
Otorite tekrar sağlandığında, kan gövdeyi götürüyorken içimde
İsyanı teşvik edenler yalnızlığa sürgün yedi.

Tüm büyük komutanların göz koyduğu varlığını
Bizans oyunlarıyla uzak tutuyorsun ellerimden.
—senin ne derdin var benimle
—seni sevmekten başka bir emelim yok.
Aşk güvercinlerine bağlı şiirlerim
Dudaklarının surlarından yüreğine uçamazdı, yasaktım ben tenine.
Ben ne kadar yasaksam sende
O kadar aşk haini kol geziyor sende.

Cennet’te zebanilere zennelik etmek değil senin kaderin Nicea
Senin kaderindeki Fatih benim!

İnandığım güzelliğin ve yandığım aşk ateşiyle
Tüm kelimelerimi şiirler üzerinden yürüterek geçerim senin boğazından.
Teslim ol artık bana, kalbin ve fikrin kuşatma altında.
İnan özgür bırakacağım seni içimde.


Kuşatılan senken, düşen hep benim güzel şehrim.
Kapılarından el üstünde, şaha kalkarak geçeceğim o çağ kapatan günde
Sen başka hayallere sığınma!
Ben tüm inancımla dört koldan severim seni,
Tüm değerinin senin yanında değersiz kalacağı duygu hazinemde senindir
Dedim ya
“İki gönül bir olunca, her yer cennettir!”

Fethettikten sonra Cennet’i
Ayasofya’nın gizeminde el değmemiş dualarla öperim sade güzelliğini.
İmar için, çocuklar için ayaklarının altında uzanan cennete park yaptırırım.
Gözlerim senden sonra başka şehir başka ülke görmez Nicea,
Başka dil anlamam sen lisanından sonra
yaban tenlerde serinleyemem soğuk ateşinde yandıktan sonra
Fatih’in konstantiniye fethettiği yaşta, ben dünyada kainatı sahiplenirim sayende!

Sen Kudüs’e dön, ben Kâbe’den secde ederim sırtındaki kanatlara
Ve veraset sistemini değiştirip, varlığımı varlığına emanet ederim, seve seve!

Sultanlara kalmamışken bu dünya,
Gel
Cennet’i fethedelim sevişmelerimizle.

“Ş”aban “S”arı 9.6.12

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...