Pages

Ads 468x60px

19 Ocak 2013 Cumartesi

Ruh Parçaları #40

#40 - Yıllar Önce ve Şimdi : Başka Yerde Akla Gelmeyenler Yolda Peşine Düşer.
      Bundan üç ya da dört sene önce - yirmi yaşında taze bir ruh için bu süre gerçekten asırlara denk gelebilecek kapasitede- yine bir yolculuk esnasında aklımdan sıyrılıp dilimin ucunda biriken kelimeleri, bir kalemin yardımıyla kağıda aktardığımda o zaman hissettiğimi sandığım duyguların ağırlığından yorulan ruhumu hafifletmiş bir şiir doğmuştu. Zaman çok hızlı geçiyor, o günden sonra pek çok kez şehirler arası yolculuğa çıktım fakat hiç aklıma gelmedi ne o şiir, ne o his. Düşününce büyük hatalarım olmuş ama hiç pişman değilim; eğer o aptal hatalar olmasaydı bu kadar büyümüş bir ruhum olamaz, insanları anlamış olmaz ve hatta şiir dahi yazmıyor olurdum. Kötü şeyler de bazen aydınlatabilir karanlığı; anlayana...
      O yolculuktan sonra ilk kez bu yolculukta aklıma geldi(ler). Şuan o şiirden tek bir mısra bile hatırlamıyorum , bu hatırlamadığım kelimeleri ve insanları unuttuğumu gösterir mi? unutmak, düşündüğünde aklına gelmeyenlerle değil, düşünmediğinde aklına gelenlerle anlaşılabilecek bir işkencedir ve genellikle insanlar unutamazlar! İşin en garip yanı da şu aslında; unutmamak için, şiirler yazan, günlükler tutan birinin sonra bu duygusal anıların tekrar dönüp yüzüne bile bakmaması.  Unutmanın üçüncü bir boyutu aslında bu; hayatının kontrolünü asla elinden bırakmayan biri için anılar, istendiğinde ulaşılabilecek mutluluklar olarak kağıtların arasında kalmalı, bedeni olmayan bir ruh gibi gecelerini işgal etmemeli; anılar uslu olmalı kelimelerle giymeliler deli gömleklerini ve koyuldukları yerde kalmalılar!  Yolculuklar çok sıkıcıdır tek başına seyahat eden biri için; sen ne yaparsan yap geçmişinden kaçamazsın kuralını hatırlatmak için vardır yollar.Yolculuklar aslında bir şehirden bir şehre doğru yapılmıyor, o an zaman akarken sen geriye doğru düşüyorsun; senin yolculuğun geçmişe, derinliklerine doğru oluyor. "Seyehat etmek özgürlüktür"! ruhun en deli olduğu vakitlerde sen artık kaçamazsın... Kaçmak istemediğim için bu notları alıyorum, ardımda yüzleşmekten korktuğum hiç bir kabus kalmazsa  ancak o zaman geleceğe sarılabilirim, arkamı kollamakla meşgulken aklım nasıl yarınımı ve yarınımdakini düşünebilirim, değil mi?
      Yıllar önceki yolculukta kaçtığım birileri, duygular vardı. İçimdeki dağınıklığı toplayacak karışıklığa ihtiyacım vardı. O zamanlar bir şeylere baştan başlamaya değil, birine devam edecek gücü biriktirmeye kaçıyordum... Kendini bir yere ait hissetmeyen biri için her yer cennet, kaçtıklarının olmadığı her yer yani! Bu yolculukta ihtimallerin gölgesinde ilerliyorum, akrepte yelkovanda benim elimde, tutsam duracağım sanki.  Ne var biliyor musun, istediğinde gerçekleşmeyen düşlerin üzerine beyaz bir örtü örtmüşken kapını çalanlara onları  göstermek içinden gelmiyor insanın, işte aşk hep böyle bir durum. Yolculuklar da pek çok şey gibi bana aşkı hatırlatıyor. Bir başlangıcı var ama hiç bir durakta inecek cesareti bulamadım ve hiç bir durakta gönlüme sahip çıkacak yolcuyu da bulamadım; kaybolmuş olmam artık yadırganamaz sanırım... Yıllar önceki benle, şimdiki zamandaki ben arasında gittiğim yollar kadar fark varken, neden dünyanın en kalabalık yalnızlığı benim içimde kurulu! Bu yol bitene kadar durup camdan yansıyan bana gülen haylaz bir ruh sanırım tüm bu uzayan işin sorumlusu...
       Bu yolculukta en azından yıllar önceki yolculuktaki gibi bir hata saklı değil yüreğimde; tanımak istediğim ruhlar var, merak ettiğim düşler var ama durup " bir dakika, rahatsız ediyorum biliyorum ama yokluğunuz da beni fazlasıyla rahatsız etti, acaba elimdeki yalnızlığı benimle paylaşarak yaşamınıza mutlu devam etmek istemez misiniz?" diye sormak istediğim kimse yok.
      Bir şehri terk ederken yüreğimdekini ardımda bıraktığım son vakit, şuan terk ettiğim şehre adım attığım ilk yolculuktu. Kirinden arınmış bir ruhun son kale olarak gördüğü bu gri şehrin eminim Tanrı'yla oturup benim hakkımda sohbet etmişlikleri vardır; Ben hala burada benim olmayan yalanları gerçek diye düşlerken, ikisi benim ardımdan planlar yapıyorlar, üstelik benden habersiz... En çok buna kızıyorum, istediğimde olmayan gerçekleri, sonradan yalanla öpmek, kusura bakma Tanrım ama hiç sana göre değil!
      Şimdi sıkılmış, susmuş ve bir tek yazmış biriyim. Şimdilerde sadece yazar ve şimdilik sadece yalnızım.Eve yada kendimi kaçmak zorunda hissetmediğim bu durağa kendimi toplamaya değil, elimdeki geleceği önüme koyup, ruhumu dinleyip; herkesin alıp bir türlü gerçekleştiremediği kararların aksine, kararımı verip asla gerçekleştirme cesareti bulamadığım cümleleri kurmak için düşünmeye gidiyorum.
      Belki dönerken gri şehre, o yolculuğuma eskisinden daha güzel bir şiir sığdıracak vaktim olur, kim bilir?

"Ş"aban "S"arı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...